Almanya’da kafayı yastığa koyduğun zaman temiz havadan dolayı sabah o kadar dinç uyanıyorsun ki
Türkiye de şehir merkezinde kafanı yastığa koydun mu sabah yamuk kalkıyorsun.
Orada öyle magirus minibüs yok ortalığı kirleten.
Fabrikaların atıkları yok.
Orada o işler için denetime gerek yok.
Adamlar cahil değil kültürlü. Disiplini. Hatayı yaparsak yakalarlar ise hayatımız kayar deyip yapmıyorlar.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
ülkemizin en büyük sıkıntısı kuralların dışında yaşamayı marifet sanması. demokrasi ile tam bağımsız bir şekilde yaşamayı beceremiyoruz. başımızda otoriter bir rejimle, padişahlıkla yaşamaya o kadar alışmışız ki ( osmanlı döneminin son zamanlarına kadar hakkıyla devleti idare ettiğine inanıyorum) bir iş bize dikte edilmedikçe onu yapmıyoruz.
kendi iş yerimden de biliyorum. mağazamız da yapılacak işler bellidir fakat bir çok işi ben demediğim sürece ya erteleniyor veya hiç yapılmıyor. illa şunu neden yapmadınız veya yapın demem gerekiyor.. emir kipiyle konuşmazsan anlamak ve yapmak istemiyorlar.
bu şekilde yaşayan bir toplumun, görev bilinci ve sorumluluklarını kendi iradesiyle yerine getirmesini ben beklemiyorum.
bu gün işverenler servetlerine servet katarken, her yıl milyonlarca hatta milyar dolar kar açıklarken işçisine asgari ücreti bile çok görüyor.
ceza yemeden fabrika bacasından çıkan dumanı gazı filtrelemiyor.
işçisi işini düzgün yapmıyor
binlerce örnek verilebilir almanya dan neden geride olduğumuzu anlatmak için.
adamlarda sistem oturmuş. halkı sorumluluk toplu yaşama bilincine sahip.
fakat duyduğumuz kadarıyla onlarda da aile, komşu, dost ,akraba bilinci kaybolmuş. tamamen bireysellik üzerine kurulu bir toplum. aile düzeni tamamen kaybolmuş