mstdgbkn
Tecrübeli Üye
ML 320 CDI Sürüş İzlenimi
Mercedes nereye el atsa kendi adına ve büyüklüğüne yaraşır sonuçlara imza atıyor. Firmanın Amerikan arazi araçlarını hedef alan G serisi, sert ve köşeli hatlarıyla arazi ağırlıklı bir araç olarak görevini çok iyi yapıyordu. Zamanla gelişen SUV pazarı, daha yumuşak ve daha şehirli arazi araçlarına gereksinimi ortaya çıkardı. İşte 1997 yılında tanılıp 1998 yılında pazara sunulan ML-Serisi, bu ihtiyacı karşılamak ve Alman üreticinin SUV pazarında küresel bir oyuncu olmak için attığı ilk adım olması nedeniyle çok fazla ilgi çekti. 2005’te yeniden tasarlanıp 2006 ‘da satışa sunulan bu araç ML 320 CDI versiyonuyla bu testimizin konuğu oluyor.
Amerika Tuscaloosa tesislerinde üretilen ML-Serisi özellikle Amerika gibi büyük SUV’lara meraklı müşteri kitlesinin bulunduğu bir ülkeden doğuyor olması nedeniyle kendi içinde ayrı bir iddia taşıyor. Orodağu, Rusya ve ülkemizde de Mercedes’in güçlü ve ihtişamlı SUV’una ilgi oldukça yüksek.
Her adımda yeni bir başlangıç
Yola ilk çıktığında sene 1998’di şimdi 2009, tam 11 yılda ne kadar çok şey değişti bir düşünün. 2002’de küçük bir makyaj geçiren ML-Serisi, müşteri kitlesini pek fazla memnun edemiş olacak ki 2005’te yeniden tasarlandı. Zamana yenik düşmek istemeyen Mercedes, ML projesi için Alabama’daki tesisine 600 milyon dolar harcayarak bu yenilenmeyi tamamladı.
2006’ya kadar geçen süredeki şikayetlerin çoğu yenilenmiş ML’de artık bulunmuyor. Çok daha konforlu, kaliteli ve üst düzey işçilik aracın her noktasına işlemiş. Daha önce Amerikalı tavrı çok fazla hissedilen ML-Serisi, Mercedes’i Mercedes yapan değerlere biraz daha fazla sarılmış.
Şık dış tasarım, konforlu iç mekan
Ön yüzdeki köşeli tasarım, aracın güçlü karakterini ortaya çıkarırken, ön ızgaradaki büyük Mercedes logosu ve gövde rengi ön tampona entegresis farları, sportif tasarıma büyük katkı sağlıyor. Önden arkaya doğru akıcı bir tasarıma sahip olan aracın kaslı hatları arka bölümdede etkisini hissettiriyor. Yanlara doğru uzanan stop lambaları ile üçüncü stop lambası, koyu renk camlarla birleşerek, dinamik bir etki yaratıyor.
Aracın içerisi oldukça konforlu, direksiyon simidi ve koltuk ayarları rahatlıkla yapılabiliyor. Ön konsolda herşey yerli yerinde ve ulaşılması kolay, direksiyon simidin sağ tarafıdaki vites kolunun konumlandırması da çok ergonomik. Ön koltukların başlıklarına monte edilmiş opsiyonel LCD ekranlar bu araçta ilk amacın konfor olduğunu apaçık ortaya koyuyor. Arka tarafta o hem önde hem de arkada diz ve baş mesafesi oldukça yeterli. Arka koltuklar yatırıldığında düz bir ilave yükleme alanına ulaşabiliyorsunuz. Böylece 550 litrelik bagaj 2050 litreye çıkarılabiliyor.
Güçlü dizel motor, 7G-Tronik şanzıman
Türkiye’de şu anda ML 280 CDI ve ML 320 CDI olmak üzere iki farklı motor seçeneği ile satılan ML-Serisi testimize 2987 cc’lik V6 motoru ile konuk oluyor.
224 HP güç ve 1600 d/d’den itibaren 510 NM tork üreten bu motora Mercedes’in 7G-Tronik şanzımanı eşlik ediyor. 0-100 km/s hızlanmasını 9.9 saniyede alan ML 320’nin son sürati ise 215 km/s. Asfalt yolda yeterli performansı gösteren ML 320 CD’nın 9.8 litre/100 km civarındaki ortalama yakıt tüketimi bu araca para ödeyenleri çok fazla rahatsız etmeyecektir diye düşünüyoruz.
Aslında ML için büyük bir otoyol ustası diyebiliriz ama virajlarda iki tonu aşan bu aracın dengeleriyle fazla oynamamanızı tavsiye ederiz, çünkü arka tarafı bazen kendi bildiğini okuyabiliyor. Arazi kabiliyeti için çok fazla bir şey söylemek mümkün değil, çünkü bu araç daha fazla asfalt kullanımı için üretilmiş. Sınırlı arazi kabiliyeti, lüks SUV sınıfındaki rakiplerinden çok da farklı değil.
Bir Mercedes için para harcamaya değer
Mercedes müşteri kitlesinin aldıkları aracın fiyatını değil daha çok aracın sunduklarını düşünerek karar verdiğini biliriz. Aynı koşullar ML-Serisi için de geçerli. Türkiye’de 107 bin Euro’dan başlayan fiyatlar satılan Mercedes ML-Serisi, test aracımız ML 320 CDI’da opsiyon listesi ile birlikte 123.250 Euro’ya kadar çıkabiliyor.
Mercedes nereye el atsa kendi adına ve büyüklüğüne yaraşır sonuçlara imza atıyor. Firmanın Amerikan arazi araçlarını hedef alan G serisi, sert ve köşeli hatlarıyla arazi ağırlıklı bir araç olarak görevini çok iyi yapıyordu. Zamanla gelişen SUV pazarı, daha yumuşak ve daha şehirli arazi araçlarına gereksinimi ortaya çıkardı. İşte 1997 yılında tanılıp 1998 yılında pazara sunulan ML-Serisi, bu ihtiyacı karşılamak ve Alman üreticinin SUV pazarında küresel bir oyuncu olmak için attığı ilk adım olması nedeniyle çok fazla ilgi çekti. 2005’te yeniden tasarlanıp 2006 ‘da satışa sunulan bu araç ML 320 CDI versiyonuyla bu testimizin konuğu oluyor.
Amerika Tuscaloosa tesislerinde üretilen ML-Serisi özellikle Amerika gibi büyük SUV’lara meraklı müşteri kitlesinin bulunduğu bir ülkeden doğuyor olması nedeniyle kendi içinde ayrı bir iddia taşıyor. Orodağu, Rusya ve ülkemizde de Mercedes’in güçlü ve ihtişamlı SUV’una ilgi oldukça yüksek.
Her adımda yeni bir başlangıç
Yola ilk çıktığında sene 1998’di şimdi 2009, tam 11 yılda ne kadar çok şey değişti bir düşünün. 2002’de küçük bir makyaj geçiren ML-Serisi, müşteri kitlesini pek fazla memnun edemiş olacak ki 2005’te yeniden tasarlandı. Zamana yenik düşmek istemeyen Mercedes, ML projesi için Alabama’daki tesisine 600 milyon dolar harcayarak bu yenilenmeyi tamamladı.
2006’ya kadar geçen süredeki şikayetlerin çoğu yenilenmiş ML’de artık bulunmuyor. Çok daha konforlu, kaliteli ve üst düzey işçilik aracın her noktasına işlemiş. Daha önce Amerikalı tavrı çok fazla hissedilen ML-Serisi, Mercedes’i Mercedes yapan değerlere biraz daha fazla sarılmış.
Şık dış tasarım, konforlu iç mekan
Ön yüzdeki köşeli tasarım, aracın güçlü karakterini ortaya çıkarırken, ön ızgaradaki büyük Mercedes logosu ve gövde rengi ön tampona entegresis farları, sportif tasarıma büyük katkı sağlıyor. Önden arkaya doğru akıcı bir tasarıma sahip olan aracın kaslı hatları arka bölümdede etkisini hissettiriyor. Yanlara doğru uzanan stop lambaları ile üçüncü stop lambası, koyu renk camlarla birleşerek, dinamik bir etki yaratıyor.
Aracın içerisi oldukça konforlu, direksiyon simidi ve koltuk ayarları rahatlıkla yapılabiliyor. Ön konsolda herşey yerli yerinde ve ulaşılması kolay, direksiyon simidin sağ tarafıdaki vites kolunun konumlandırması da çok ergonomik. Ön koltukların başlıklarına monte edilmiş opsiyonel LCD ekranlar bu araçta ilk amacın konfor olduğunu apaçık ortaya koyuyor. Arka tarafta o hem önde hem de arkada diz ve baş mesafesi oldukça yeterli. Arka koltuklar yatırıldığında düz bir ilave yükleme alanına ulaşabiliyorsunuz. Böylece 550 litrelik bagaj 2050 litreye çıkarılabiliyor.
Güçlü dizel motor, 7G-Tronik şanzıman
Türkiye’de şu anda ML 280 CDI ve ML 320 CDI olmak üzere iki farklı motor seçeneği ile satılan ML-Serisi testimize 2987 cc’lik V6 motoru ile konuk oluyor.
224 HP güç ve 1600 d/d’den itibaren 510 NM tork üreten bu motora Mercedes’in 7G-Tronik şanzımanı eşlik ediyor. 0-100 km/s hızlanmasını 9.9 saniyede alan ML 320’nin son sürati ise 215 km/s. Asfalt yolda yeterli performansı gösteren ML 320 CD’nın 9.8 litre/100 km civarındaki ortalama yakıt tüketimi bu araca para ödeyenleri çok fazla rahatsız etmeyecektir diye düşünüyoruz.
Aslında ML için büyük bir otoyol ustası diyebiliriz ama virajlarda iki tonu aşan bu aracın dengeleriyle fazla oynamamanızı tavsiye ederiz, çünkü arka tarafı bazen kendi bildiğini okuyabiliyor. Arazi kabiliyeti için çok fazla bir şey söylemek mümkün değil, çünkü bu araç daha fazla asfalt kullanımı için üretilmiş. Sınırlı arazi kabiliyeti, lüks SUV sınıfındaki rakiplerinden çok da farklı değil.
Bir Mercedes için para harcamaya değer
Mercedes müşteri kitlesinin aldıkları aracın fiyatını değil daha çok aracın sunduklarını düşünerek karar verdiğini biliriz. Aynı koşullar ML-Serisi için de geçerli. Türkiye’de 107 bin Euro’dan başlayan fiyatlar satılan Mercedes ML-Serisi, test aracımız ML 320 CDI’da opsiyon listesi ile birlikte 123.250 Euro’ya kadar çıkabiliyor.
