Uzun yol anılarına devam

[coldbreath]

Uzun yol anılarına devam

Selamlar,

Turkiye genelindeki uzun yolların çarpışan araba pistlerine döndüğü şu günlerde bu sabah basımdan geceni yazmak istedim ayrıca bir iki konuda da dikkatli olmanızı rica edecegim.

İlk olarak gecen baska bir konuda yazdıgım üzere, Kuzey Marmara Otobanını zorda kalmadıkca kullanmayın demiştim hatırlarsanız, şimdi mola yerinde oturdum yemek yerken baktım haberlerde kuzey marmarada buzlanma sonucu 15 arac birbirine girmiş . Pazartesi sabaha karsı haftalık uzunyola cıkarken ilk girdigim yer kuzey marmara otobanıydı , ilk cıksıtan geri ayrıldım. Kaldı ki altımdaki 4 ceker arac. Neyse gelelim sabahki olaya ; Bu sabah Konya'dan Bodruma gecmek icin yola cıktım. Uşak izmir yoluna girdim.Biraz ileride kırmızı ısık vardı. Isıklarda bekleyenler...vs... Bende en sagdaki seride gecip beklemeye basldım. Onumde nissan marka bir jeep vardı. Arkama baska bir arac daha geldi, durdu. Buraya kadar her sey normal ... Bu arada her yer bembeyaz. Neyse , arkamdan birinin sellektor yaptıgını gordum. Baktım bir tır, tırın kafa kısmı bir sag bir sol yapıyor ve deli gibi kayarak bize geliyordu. Benim arkamdaki arac, arkasından gelenin farkında degil. Sag tarafa baktım kaldırım var. Direksiyonu tam sag yapıp , gaza basıp 350 yi kaldırıma cıkarmam gerektigini fark ettim ama yerler kar oldugu için biraz sert bir çıkış olacagınıda biliyordum. Arkamızdaki de zaten geldi gelecek. Gaza bastım sag on taraftan bir gumburtu patırtı. 350 yi cıkardım kaldırıma . Sonrası malum. Tır geldi sag seritte ısıklarda bekleyenleri supurdu resmen. dikiz aynasına baktım , sanki arkamdan tren geciyor gibiydi. Onune aracları kattı , surukledi gitti. Benim ekran da bu arada lastik basınclarınızı kontrol edin yazısı cıktı , aha dedim lastik gitti. indim baktım, ince yanak oldugu icin kaldırıma cıkarken jant kenarı lastigi kesmis. Bu arada zincirleme kaza yapanlarda tır soforunu indirmis dovuyorlardı, belliki saglık sıhat problemleri yoktu. . Neyse, ben kaldırımdan hic indirmedim aracımı , krikoyu cıkarttım. Aracımı kaldırdım, bagajımı acıp yedek lastigimi cıkartıp , aracıma taktım. Michelin marka cakmaklıktan lastik sisirme makinamı baglayıp yedek lastigimide digerleri ile aynı basıncta sisirdim. Yedek lastigimde NOKIAN arakadaslar ancak şunu belirtmek isterim , 4 +1 aldığınızda o +1 olan lastik biraz pahalıya geliyor. Bu tip olaylar basımıza geldigi icin yedek lastik her daim bende aynı marka olarak alınır.

Sonuc; 1 lastik gitti ama aslanımı arada kalmaktan kurtardım. Yola tekrar cıktıgımda direksiyonu bırakıp saga sola cekiyormu diye baktım -ş hayır. ip gibi gidiyor.

Öneri 1 : Kıs aylarında ozellikle uzun yolda kırmızı ısıkta duruyorsanız kesinlikle bir gozunuz arkayı kollasın. Cok eskiden w202 doneminde tır cıkmıstı uzerime ordan alıskanlık olmustur bende.
Öneri 2 : Yollarda gordugum kadarıyla viyaduklerden gecerken serit degistirenler , gaz ya da fren basanlar oluyor. Yapmayın arkadaslar , ozellikle viyaduklerde aracınızla oynamayın , viyaduk altı boş olduğu için , normal yoldan daha cabuk buzlanır. 1 kere buza kaptırırsanız aracı savuruluyor ve çelik bandlarda alırsınız solugu Allah korusun.
Oneri 3: Kesinlikle gaz basmayın. ( bunu yazan benim inanabiliyor musunuz ? ) , gideceginiz yer devlet kurumu bile olsa her yerde hava sartlarının kötü oldugunu biliyorlar, tölere ediliyor.
Oneri 4: Fren basmanız gereken kısa mesafelerde fren yerine serit degistirmeyi oneririm. ( uzun yolda )
Oneri 5: Otobanda gidiyorsanız hep orta seriti kullanın.
Oneri 6: Tek seritli yolda sollamaya cıkacaksanız , keskin ani cıkıs yapmayın.
Oneri 7: Aracınızı durdugu yerden kaldıramıyorsanız , patinaj attırp aracı daha cok kara gömmeyin. Oldugu yerde lastik coraplarını ya da zincirlerinizi takın. kurtulduktan sonra yer asfalt gorunuyorsa, mutlaka taktiginiz corap ya da zinciri geri sökün.
Oneri 8 : Karlı havada ağır ilerleyen / dur kalk trafik seklinde giden yerlerde , yol hareket etmeye basladıgında , ayagınızı frenden cektikten sonra gaza basmayın , kendisi hareket etmeye basladıgında gaza hafifce dokunun.
Oneri 9: Onunuzde duran bir trafik var ve yol buz kaplıysa, keske bir 4 ceker E350 alsaydım diyerek devamında bildiginiz duaları okumaya baslayın. ...

Kazasız belasız keyifli sürüşler dilerim hepinize...

Saygılar,

Kursat.

 

[yek_ka]

Geçmiş olsun öncelikle. maalesef insanlar araç kullanırken kendileri hata yapmayınca her şey normal ilerliyor zannediyor. asıl önemli olan başkasının hatasını telafi edebilmez.

giden lastik olsun. o hasar ile araç baya yara alırdı çünkü.



Bu arada bende 19 jant ve kumho lastik kullanıyordum. Sizin profil resmimde olan. Kış gelince 18 amg ve kışlıkları taktım. 19 da bende 2 sefer saçma sapan şekilde lastik yarıldı. Jant kaynaklı olduüunu düşünüyorum.

 

[coldbreath]

Saat 03:20 . An itibariyle Bodrum'da işim bitti. Sabah 09:00 da izmir de olmam lazım. Bir benzinlige girip aracı park ettim. Arka koltuga gecip biraz kestireyim dedim, üşüdüm. Arka koltuklarda ısıtma yok. Aracta webasto yok ( ah ah w201 ler neredesiniz ) , On koltuga gectim , iyice geriye kadar yatırdım, koltuk ısıtmayı actım , aracıda calısır bıraktım. Kaloriferleride en kısık seviyede sıcak pozisyonda calıstırdım 1 saat icim gecmis , simdi tekrar yola cıkıp , İzmir'e geciyorum. Bu haftanın kapanısını kısmetse izmirle yapacagım. Sonrası yallah İstanbul'a... Cuma yine servisteyiz hayırlısı ile ))...

Saygılar,

Kursat.

 

[iliyan]

Saat 03:20 . An itibariyle Bodrum'da işim bitti. Sabah 09:00 da izmir de olmam lazım. Bir benzinlige girip aracı park ettim. Arka koltuga gecip biraz kestireyim dedim, üşüdüm. Arka koltuklarda ısıtma yok. Aracta webasto yok ( ah ah w201 ler neredesiniz ) , On koltuga gectim , iyice geriye kadar yatırdım, koltuk ısıtmayı actım , aracıda calısır bıraktım. Kaloriferleride en kısık seviyede sıcak pozisyonda calıstırdım 1 saat icim gecmis , simdi tekrar yola cıkıp , İzmir'e geciyorum. Bu haftanın kapanısını kısmetse izmirle yapacagım. Sonrası yallah İstanbul'a... Cuma yine servisteyiz hayırlısı ile ))...

Saygılar,

Kursat.

Kürşat bey merhabalar Öncelikle çok geçmiş olsun sizi sıkı takip ediyorum ve yaşamış olduğunuz yol tecrübelerinizi uyarı mahiyetinde dinliyorum. Eğer Müsait iseniz İzmire geldiğinizde sizin işinizi aksetmeyecek şekilde sizinle tanışmak isterim. saygılar tekrar gelmiş geçmiş olsun dilerim.

 

[coldbreath]

İlhan bey,
Selamlar,
İşim daha yeni bitti, bir iki lokma bir şeyler atıştırıp İzmir'den yola cıkacağım. Size daha önceden de verilmiş bir sözüm var biliyorsunuz ancak , bizim işler saat bazlı , söylenen saatte ilgili kurum ya da şirkette olmamız gerekiyor. Bugun engec saat 18:00 de Istanbul maslakta şirketimde olmam lazım. Benim ve elemanlarımın yaptıgı tüm işleri yazıp , yurtdısına göndermem gerekiyor. Haftalık rapor sizin anlayacagınız. Sanırım 3-4 saatte onlar surecek. Aksam 22:00 23:00 gibi eve giriş yapacagımı düşünüyorum . Umarım bizim firma Izmirden büyük bir iş alırda gunlerce burada sistemleri kurmak için kalırım.
Bu arada dün gece izmir'e gelirken , sag ön taraftan bir tıkırtı geldigini fark ettim. Aracta hafif saga almaya başladı kendini yolda. Ustamı aradım sabah 07:00 gibi, konyada yaşadığım olayı ve yaptıklarımı anlattım , aracın sag ön teker alt kısmının resimlerini cekip acil gonder bana dedi. Sabahın köründe izmir sanayide acık dukkan aradım yok, her yer kapalı. Aklıma oto yıkamacılar geldi. Baktım onlarda kapalı. İş başa düştü dedim. Aracı uygun bir yere alıp , kriko ile kaldırıp resimlerini cektim, gönderdim. Beni arayıp , otobana girince sakın gazlama , en fazla 90-100 ile yavas yavas gel dedi. Ben gereken parcalarını hemen getirtiyorum, bazı parcalar sag ve sol takım olarak degisecek haberin olsun dedi. Tamam da sorun ne dedim , geldiginde gorursun dedi. . Sanırım saglam bir fatura beni bekliyor... ))
Neyse , onemli olan cana bir şey gelmesin.O kazadan kurtardım ya kendimi gerisi sorun değil .

Saygılar,

Kursat.

 

[iliyan]

İlhan bey,
Selamlar,
İşim daha yeni bitti, bir iki lokma bir şeyler atıştırıp İzmir'den yola cıkacağım. Size daha önceden de verilmiş bir sözüm var biliyorsunuz ancak , bizim işler saat bazlı , söylenen saatte ilgili kurum ya da şirkette olmamız gerekiyor. Bugun engec saat 18:00 de Istanbul maslakta şirketimde olmam lazım. Benim ve elemanlarımın yaptıgı tüm işleri yazıp , yurtdısına göndermem gerekiyor. Haftalık rapor sizin anlayacagınız. Sanırım 3-4 saatte onlar surecek. Aksam 22:00 23:00 gibi eve giriş yapacagımı düşünüyorum . Umarım bizim firma Izmirden büyük bir iş alırda gunlerce burada sistemleri kurmak için kalırım.
Bu arada dün gece izmir'e gelirken , sag ön taraftan bir tıkırtı geldigini fark ettim. Aracta hafif saga almaya başladı kendini yolda. Ustamı aradım sabah 07:00 gibi, konyada yaşadığım olayı ve yaptıklarımı anlattım , aracın sag ön teker alt kısmının resimlerini cekip acil gonder bana dedi. Sabahın köründe izmir sanayide acık dukkan aradım yok, her yer kapalı. Aklıma oto yıkamacılar geldi. Baktım onlarda kapalı. İş başa düştü dedim. Aracı uygun bir yere alıp , kriko ile kaldırıp resimlerini cektim, gönderdim. Beni arayıp , otobana girince sakın gazlama , en fazla 90-100 ile yavas yavas gel dedi. Ben gereken parcalarını hemen getirtiyorum, bazı parcalar sag ve sol takım olarak degisecek haberin olsun dedi. Tamam da sorun ne dedim , geldiginde gorursun dedi. . Sanırım saglam bir fatura beni bekliyor... ))
Neyse , onemli olan cana bir şey gelmesin.O kazadan kurtardım ya kendimi gerisi sorun değil .

Saygılar,

Kursat.

Tamamdır Kürşat bey işleriniz rast gitsin herzaman izmir dışından gelen arkadaşlarımızı da bekleriz. iyi yolculuklar...

 

[coldbreath]

Arkadaslar,

Selam,

350 yi servise getirdim. Sag on teker alt tarafında bir cok kol degisti. Hatta hepsi değişti. dedikleri gibi bazı kolları , saglı sollu degistirdiler. Secimi bana bıraktılar, abi istersen bilmem ne kolunu sadece sag tarafta degistirebilirsin ama senin yerinde olsak, cift degistiririz. Bir taraf eski diger taraf yeni kalacak dediler. Dedim girişin gitsin. Bu arada salıncak demiride degisti.Bilek kalınlıgında üçgen bir demir. Onu niye degistiriyorsunuz dedim. Bak şimdi dediler , çıkan parcayı yere koyup üzerine cekicle hafifce bir vurdular , kol bir anda 2 ye ayrıldı. Gozlerime inanamadım. Kılcal catlar vardı bunda, yolda giderken bir cukura girdiginde kırılcaktı , yolda kalacaktın dediler. Sonra kaportacım geldi , kendi arabasıyla bizim servise , onda da station-wagon w124 var 300D. Bagajını actı , üzerlerinde mili metreye kadar gosteren ilginc demir parcaları cıkarttı. Sonra benim aracın sag on camurluk icindeki paracaları sokup , sadece sağ ön taşıyıcı kalacak şekilde murat ustaya bıraktılar. Bagajından çıkarttıgı o demir ölçüm parçalarını , taşıyıcı ile çamurluk gerisindeki saca degdirdi, aradaki mesafeyi ölçtü. Bu sırada kimseden çıt çıkmıyordu , herkes geride durdu , murat ustayı hem izledik hemde gelecek cevabı bekledik. Bir çok açıdan o demir parçalar ile aracın tampondan , tasıyıcıya , tasıyıcının , motora olan yan acısına kadar her yerini ölçüp not aldı.Yaklasık 11 farklı ölçüm yaptı. Sonra cantasından W212 E350 ye ait karoser resminin oldugu bir dokuman cıkardı. Aracın fabrikasyon tüm ölçüm verileri o dokumanda şekiller üzerinde gösteriyordu.Selet dedikleri kalıpları hazırlarken o dokumana gore hazırlanırmıs. Benim aracın ölçüm değerlerine baktı, kagıtta yazanlara baktı. Bana dönüp gel buraya dedi. Bak sen cins adamsın , kendin gör degerleri , korkacak bir şey yok. Tüm değerlerin fabrika verileri ile aynı . Kule açısı , sag ön teker taşıyıcısı herşey fabrika verileri ile aynı dedi. İyide bu ne demek oluyor dedim. Şasende kayma yok . Bir yeri çekiclememize gerek yok dedi. Oturup degerleri bende kontrol ettim. bire bir aynı . Ohh dedim. Aracın sag ön tarafındaki tüm parcalar takıldıktan sonra , aracın altına girip yere oturdu. Arabayı liftte yavas yavas indirdiler. Ustanın kafasına degecek kadar indirdiler, tamam durun dedi. Yine bir sessizlik . Herkes sus pus. Bana metre verin dedi. Bir yerlerini daha ölçtü sonra yine bana seslendi , gel buraya dedi. Bende girdim aracın altına. Ön traversin uç kulak kısımlarından zemine olan yüksekliği al kendin ölç dedi. Birlikte iki buklum o olcumleride yaptık, her iki tarafta aynı cıktı. Aracın ip gibi kursat. İçin rahat olsun koçum dedi. Şimdi bana git çay getir bakalım dedi. Aracı tekrar havaya kaldırıp , amortisorlerini ( sağ sol onları değiştirdiler ) , kaportacı murat ustam ve motorcu eyup ustam ile oturup caylarımızı icip sohbet ettik. Basımdan bu hafta gecenleri anlattım. Yerine göre güldük yerine göre hüzünlendik .Son olarak kaportacım bana bir tavsiyede bulundu. Bak kursat yıllardır mercedes arabaları düzeltirim beni 15 yıldır tanırsın, 2 arac beni çok zorlar dedi. W140 ve W212. Şaseleri çok kemikli . Kazalı bir w212 ile olan anısını anlattı, aracın kazalı olan yerini çekiyorlarmış , bıraktıklarında parca kendini geri topluyormus. 1 hafta ugrastık sonunda yaptık ama 2 defa pompa dedikleri sistem bozulmuş. 1 ton -2 ton cekme kuvveti uygulayan sistemlermis .Agzım acık kaldı. Bu arabayla baska bir araca vuracaksan ve suratliysen vay karsı tarafın haline dedi ve her zaman soyledigi seyi soyleyerek sohbete noktayı koydu. " baktın aracı durduramayacaksın , kaza kaçınılmaz, son anda ayagını frenden cek , arac kafayı yukarı kaldırsın , gerisini ön şaseler halleder " dedi. tamam ustam sag olasın dedim ve onu yolcu edip gonderdik.
Yarılan lastik yerine lastikcim yeni bir adet NOKIAN daha getirdi. Aracın üzerlerindekilerle tarihleri aynı olan lastigi bulup getirmişler.Sag olsunlar ustalarım beni sever. Onu sag on tarafa takıp , yedek lastigi geri kaldırdılar, arac hidrolik , fren, yag ve bilgisayar kontrollerinden cıktıktan sonra aracı alıp rot-balansa goturup ayarlayıp getirdiler.
Gelelim faturaya , tamamı şirketim tarafından karşılandı. Perşembe akşam yurtdısındaki üstümle konuşurken olayı anlatmıştım. Kendisi almanya da yasıyor bir alman ama ciddi mercedes hastası. Önce sana bir şey oldumu diye sordu , hayır yok dedim peki arabada bir şey varmı dedi, var saga cekiyor dedim. Servise götür ne gerekiyorsa yaptır , faturayı bize gönder, Türkiye ofisine verme ben buradan maaşına ilave ettirecegim masrafı dedi. ))) . Fatura tutarı 16.750 TL işçilik dahil.
Aslan paraçasını getirip bizim evin ordaki yıkamacıda kendim yıkadım. Yıkamacılarda oturup beni seyrediyordu, Bakında ogrenin arac nasıl yıkanırmıs diye şamata gırgır yaptık. Yıkamacıda arac kuafor kısmıda var. Orayı işleten kişi eski arkadaşım , baktım elinde bir sürü solusyon yanıma geldi. Aracın içine bir girdik. Deri koltuklar sütle silindi, klima borularına ozon bastık, ön gögüse cok ilginc bir sey surdu. hem matlastırdı yansıma yapmasın diye hemde tüm pisligi aldı.Bu arada soranlar oluyor aracı her zaman Sonax limonlu cilalı şampuan ile yıkarım .
Koçumu garajıma çektim. Haftaya hazır .

Bu arada unutmadan , beni arayıp gecmis olsun dileklerinde bulunan ve yoldayken zaman gecsin diyerek benle sohbet eden sevgili form uyeleri, hepinize buradan cok cok tesekkur ederim. İyiki varsınız.

Hepinize kucak dolusu sevgiler , saygılar...

Kursat.

 

[dralex]

Arkadaslar,

Selam,

350 yi servise getirdim. Sag on teker alt tarafında bir cok kol degisti. Hatta hepsi değişti. dedikleri gibi bazı kolları , saglı sollu degistirdiler. Secimi bana bıraktılar, abi istersen bilmem ne kolunu sadece sag tarafta degistirebilirsin ama senin yerinde olsak, cift degistiririz. Bir taraf eski diger taraf yeni kalacak dediler. Dedim girişin gitsin. Bu arada salıncak demiride degisti.Bilek kalınlıgında üçgen bir demir. Onu niye degistiriyorsunuz dedim. Bak şimdi dediler , çıkan parcayı yere koyup üzerine cekicle hafifce bir vurdular , kol bir anda 2 ye ayrıldı. Gozlerime inanamadım. Kılcal catlar vardı bunda, yolda giderken bir cukura girdiginde kırılcaktı , yolda kalacaktın dediler. Sonra kaportacım geldi , kendi arabasıyla bizim servise , onda da station-wagon w124 var 300D. Bagajını actı , üzerlerinde mili metreye kadar gosteren ilginc demir parcaları cıkarttı. Sonra benim aracın sag on camurluk icindeki paracaları sokup , sadece sağ ön taşıyıcı kalacak şekilde murat ustaya bıraktılar. Bagajından çıkarttıgı o demir ölçüm parçalarını , taşıyıcı ile çamurluk gerisindeki saca degdirdi, aradaki mesafeyi ölçtü. Bu sırada kimseden çıt çıkmıyordu , herkes geride durdu , murat ustayı hem izledik hemde gelecek cevabı bekledik. Bir çok açıdan o demir parçalar ile aracın tampondan , tasıyıcıya , tasıyıcının , motora olan yan acısına kadar her yerini ölçüp not aldı.Yaklasık 11 farklı ölçüm yaptı. Sonra cantasından W212 E350 ye ait karoser resminin oldugu bir dokuman cıkardı. Aracın fabrikasyon tüm ölçüm verileri o dokumanda şekiller üzerinde gösteriyordu.Selet dedikleri kalıpları hazırlarken o dokumana gore hazırlanırmıs. Benim aracın ölçüm değerlerine baktı, kagıtta yazanlara baktı. Bana dönüp gel buraya dedi. Bak sen cins adamsın , kendin gör degerleri , korkacak bir şey yok. Tüm değerlerin fabrika verileri ile aynı . Kule açısı , sag ön teker taşıyıcısı herşey fabrika verileri ile aynı dedi. İyide bu ne demek oluyor dedim. Şasende kayma yok . Bir yeri çekiclememize gerek yok dedi. Oturup degerleri bende kontrol ettim. bire bir aynı . Ohh dedim. Aracın sag ön tarafındaki tüm parcalar takıldıktan sonra , aracın altına girip yere oturdu. Arabayı liftte yavas yavas indirdiler. Ustanın kafasına degecek kadar indirdiler, tamam durun dedi. Yine bir sessizlik . Herkes sus pus. Bana metre verin dedi. Bir yerlerini daha ölçtü sonra yine bana seslendi , gel buraya dedi. Bende girdim aracın altına. Ön traversin uç kulak kısımlarından zemine olan yüksekliği al kendin ölç dedi. Birlikte iki buklum o olcumleride yaptık, her iki tarafta aynı cıktı. Aracın ip gibi kursat. İçin rahat olsun koçum dedi. Şimdi bana git çay getir bakalım dedi. Aracı tekrar havaya kaldırıp , amortisorlerini ( sağ sol onları değiştirdiler ) , kaportacı murat ustam ve motorcu eyup ustam ile oturup caylarımızı icip sohbet ettik. Basımdan bu hafta gecenleri anlattım. Yerine göre güldük yerine göre hüzünlendik .Son olarak kaportacım bana bir tavsiyede bulundu. Bak kursat yıllardır mercedes arabaları düzeltirim beni 15 yıldır tanırsın, 2 arac beni çok zorlar dedi. W140 ve W212. Şaseleri çok kemikli . Kazalı bir w212 ile olan anısını anlattı, aracın kazalı olan yerini çekiyorlarmış , bıraktıklarında parca kendini geri topluyormus. 1 hafta ugrastık sonunda yaptık ama 2 defa pompa dedikleri sistem bozulmuş. 1 ton -2 ton cekme kuvveti uygulayan sistemlermis .Agzım acık kaldı. Bu arabayla baska bir araca vuracaksan ve suratliysen vay karsı tarafın haline dedi ve her zaman soyledigi seyi soyleyerek sohbete noktayı koydu. " baktın aracı durduramayacaksın , kaza kaçınılmaz, son anda ayagını frenden cek , arac kafayı yukarı kaldırsın , gerisini ön şaseler halleder " dedi. tamam ustam sag olasın dedim ve onu yolcu edip gonderdik.
Yarılan lastik yerine lastikcim yeni bir adet NOKIAN daha getirdi. Aracın üzerlerindekilerle tarihleri aynı olan lastigi bulup getirmişler.Sag olsunlar ustalarım beni sever. Onu sag on tarafa takıp , yedek lastigi geri kaldırdılar, arac hidrolik , fren, yag ve bilgisayar kontrollerinden cıktıktan sonra aracı alıp rot-balansa goturup ayarlayıp getirdiler.
Gelelim faturaya , tamamı şirketim tarafından karşılandı. Perşembe akşam yurtdısındaki üstümle konuşurken olayı anlatmıştım. Kendisi almanya da yasıyor bir alman ama ciddi mercedes hastası. Önce sana bir şey oldumu diye sordu , hayır yok dedim peki arabada bir şey varmı dedi, var saga cekiyor dedim. Servise götür ne gerekiyorsa yaptır , faturayı bize gönder, Türkiye ofisine verme ben buradan maaşına ilave ettirecegim masrafı dedi. ))) . Fatura tutarı 16.750 TL işçilik dahil.
Aslan paraçasını getirip bizim evin ordaki yıkamacıda kendim yıkadım. Yıkamacılarda oturup beni seyrediyordu, Bakında ogrenin arac nasıl yıkanırmıs diye şamata gırgır yaptık. Yıkamacıda arac kuafor kısmıda var. Orayı işleten kişi eski arkadaşım , baktım elinde bir sürü solusyon yanıma geldi. Aracın içine bir girdik. Deri koltuklar sütle silindi, klima borularına ozon bastık, ön gögüse cok ilginc bir sey surdu. hem matlastırdı yansıma yapmasın diye hemde tüm pisligi aldı.Bu arada soranlar oluyor aracı her zaman Sonax limonlu cilalı şampuan ile yıkarım .
Koçumu garajıma çektim. Haftaya hazır .

Bu arada unutmadan , beni arayıp gecmis olsun dileklerinde bulunan ve yoldayken zaman gecsin diyerek benle sohbet eden sevgili form uyeleri, hepinize buradan cok cok tesekkur ederim. İyiki varsınız.

Hepinize kucak dolusu sevgiler , saygılar...

Kursat.

Geçmiş olsun Kürşat bey.sağlam revizyon yapılmış ön takımda,önemli olan şase de sıkıntının olmaması.cana gelmesin gerisi bir şekilde halolur

 

[iliyan]

Kürşat bey gerçekten ne güzel hem işinizi hemde burada bizlerde yaşamız olduğunuz tecrübeleri paylaşıyorsunuz bu taktir edilesi bir durum. gerçekten çok teşekkür ederiz ve umarım yollarda her zaman tebessüm edebileceğiniz(miz) olaylarla karşılaşırsınız. Saygılar.

 

[HUROL123]

Arkadaşlarcold breath gercekten foruma renk katan , konularını keyifle okudugumuz bir arkadasimiz , kendisine bende cok tesekkur ediyorum , bende keyifle okuyorum ,dogrusunu soylemek gerekirse ne anlattığı sekilde ustalar gordum ne anlattigi yaklasimda servisler kaportacilar benzinciler yikamacilar ben hic anlattigi sekilde insanlara, kazalara hayatimda rastlamadim duymadim ,anlattigi sekilde diyaloglara hic sahit olmadim ama sanirim bana denk gelmiyor,kimbilir belkide bir gun denk gelir.

 

[coldbreath]

Hurol hocam,
Selamlar,
Keşke Istanbulda olsanız... Tüm ustalarımla sizleri tanıstırırdım. Ama formdan benim ustalarıma gidip gelmeye baslayanlar oldu. Mesela en son hatırladıgım Ali Ekber bey. Eminim bir süre sonra onlarda burada anılarını yazmaya baslarlar. Formun ozel mesajlasma tarafında benden kaportacı , boyacı , ve motor ustalarımın erisim numaralarını isteyenler oluyor, yazıp gonderiyorum. Elimden geldigince sizlere yardımcı olmaya calısıyorum. Ben titiz adamım , herseyim tam ve eksiksiz olmalı . Bu titizligimden oturu basıma gelmedik kalmıyor , belkide bir baskası olsa lastik patladı deyip degistirir, sonrada rot-balans sokar devam ederdi. Ben şase olcturdum. En son ki anımda yazdıgım uzere. Birde evet haklısınız anlatım tarzım benim yazar gibidir. Bunları yazarken en ince detaya kadar yazmaya calısıyorum. Dedim ya ben detay adamıyım diye.. . Elden gelen bir sey yok, buna meslek hastalıgı diyebilirsiniz. Aşırı detaycı olmak.
Diger taraftan bir sorum olacak ; şayet yazdıklarımdan sıkılıyorsanız ya da yine mi kursat diyorsanız yazmaya bilirim. İnanın sorun yok. Şurda yasadıklarımı yazıyorum. İş icabı surekli yol tepiyorum. Bazen hic bir şey olmuyor , bazen peş peşe olaylar yaşanıyor. saati vakti yok bu olayların...
Ustalarımla tanısmak isteyenleri istediginiz zaman yonlendirebilirim... Sektorde az kalan cok iyi ustalardır.

Saygılarımla,

Kursat.

 

[iliyan]

Hurol hocam,
Selamlar,
Keşke Istanbulda olsanız... Tüm ustalarımla sizleri tanıstırırdım. Ama formdan benim ustalarıma gidip gelmeye baslayanlar oldu. Mesela en son hatırladıgım Ali Ekber bey. Eminim bir süre sonra onlarda burada anılarını yazmaya baslarlar. Formun ozel mesajlasma tarafında benden kaportacı , boyacı , ve motor ustalarımın erisim numaralarını isteyenler oluyor, yazıp gonderiyorum. Elimden geldigince sizlere yardımcı olmaya calısıyorum. Ben titiz adamım , herseyim tam ve eksiksiz olmalı . Bu titizligimden oturu basıma gelmedik kalmıyor , belkide bir baskası olsa lastik patladı deyip degistirir, sonrada rot-balans sokar devam ederdi. Ben şase olcturdum. En son ki anımda yazdıgım uzere. Birde evet haklısınız anlatım tarzım benim yazar gibidir. Bunları yazarken en ince detaya kadar yazmaya calısıyorum. Dedim ya ben detay adamıyım diye.. . Elden gelen bir sey yok, buna meslek hastalıgı diyebilirsiniz. Aşırı detaycı olmak.
Diger taraftan bir sorum olacak ; şayet yazdıklarımdan sıkılıyorsanız ya da yine mi kursat diyorsanız yazmaya bilirim. İnanın sorun yok. Şurda yasadıklarımı yazıyorum. İş icabı surekli yol tepiyorum. Bazen hic bir şey olmuyor , bazen peş peşe olaylar yaşanıyor. saati vakti yok bu olayların...
Ustalarımla tanısmak isteyenleri istediginiz zaman yonlendirebilirim... Sektorde az kalan cok iyi ustalardır.

Saygılarımla,

Kursat.

Kürşat bey ben sizin yazılarınızı keyif alarak okuyorum tecrübeleriniz bize yolgöstetici nitelikte bu nedenle de tekrar tekrsr okuyorum saygılar. Ustalarınızda gerçekten piyasada az kalan işini seven ve keyifle yapan ustalar şanslısınız.

SM-M315F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

 

[HUROL123]

Hurol hocam,
Selamlar,
Keşke Istanbulda olsanız... Tüm ustalarımla sizleri tanıstırırdım. Ama formdan benim ustalarıma gidip gelmeye baslayanlar oldu. Mesela en son hatırladıgım Ali Ekber bey. Eminim bir süre sonra onlarda burada anılarını yazmaya baslarlar. Formun ozel mesajlasma tarafında benden kaportacı , boyacı , ve motor ustalarımın erisim numaralarını isteyenler oluyor, yazıp gonderiyorum. Elimden geldigince sizlere yardımcı olmaya calısıyorum. Ben titiz adamım , herseyim tam ve eksiksiz olmalı . Bu titizligimden oturu basıma gelmedik kalmıyor , belkide bir baskası olsa lastik patladı deyip degistirir, sonrada rot-balans sokar devam ederdi. Ben şase olcturdum. En son ki anımda yazdıgım uzere. Birde evet haklısınız anlatım tarzım benim yazar gibidir. Bunları yazarken en ince detaya kadar yazmaya calısıyorum. Dedim ya ben detay adamıyım diye.. . Elden gelen bir sey yok, buna meslek hastalıgı diyebilirsiniz. Aşırı detaycı olmak.
Diger taraftan bir sorum olacak ; şayet yazdıklarımdan sıkılıyorsanız ya da yine mi kursat diyorsanız yazmaya bilirim. İnanın sorun yok. Şurda yasadıklarımı yazıyorum. İş icabı surekli yol tepiyorum. Bazen hic bir şey olmuyor , bazen peş peşe olaylar yaşanıyor. saati vakti yok bu olayların...
Ustalarımla tanısmak isteyenleri istediginiz zaman yonlendirebilirim... Sektorde az kalan cok iyi ustalardır.

Saygılarımla,

Kursat.

Kürşat bey öncelikle çok teşekkür ederim detaylı mesajınız için, hayır ben kesinlikle sıkılmıyorum, keyifle okuyorum, ayrıca haddim de değil size yazmayın demek, saygılar, selamlar

 

[SUKRU]

Arkadaslar,

Selam,

350 yi servise getirdim. Sag on teker alt tarafında bir cok kol degisti. Hatta hepsi değişti. dedikleri gibi bazı kolları , saglı sollu degistirdiler. Secimi bana bıraktılar, abi istersen bilmem ne kolunu sadece sag tarafta degistirebilirsin ama senin yerinde olsak, cift degistiririz. Bir taraf eski diger taraf yeni kalacak dediler. Dedim girişin gitsin. Bu arada salıncak demiride degisti.Bilek kalınlıgında üçgen bir demir. Onu niye degistiriyorsunuz dedim. Bak şimdi dediler , çıkan parcayı yere koyup üzerine cekicle hafifce bir vurdular , kol bir anda 2 ye ayrıldı. Gozlerime inanamadım. Kılcal catlar vardı bunda, yolda giderken bir cukura girdiginde kırılcaktı , yolda kalacaktın dediler. Sonra kaportacım geldi , kendi arabasıyla bizim servise , onda da station-wagon w124 var 300D. Bagajını actı , üzerlerinde mili metreye kadar gosteren ilginc demir parcaları cıkarttı. Sonra benim aracın sag on camurluk icindeki paracaları sokup , sadece sağ ön taşıyıcı kalacak şekilde murat ustaya bıraktılar. Bagajından çıkarttıgı o demir ölçüm parçalarını , taşıyıcı ile çamurluk gerisindeki saca degdirdi, aradaki mesafeyi ölçtü. Bu sırada kimseden çıt çıkmıyordu , herkes geride durdu , murat ustayı hem izledik hemde gelecek cevabı bekledik. Bir çok açıdan o demir parçalar ile aracın tampondan , tasıyıcıya , tasıyıcının , motora olan yan acısına kadar her yerini ölçüp not aldı.Yaklasık 11 farklı ölçüm yaptı. Sonra cantasından W212 E350 ye ait karoser resminin oldugu bir dokuman cıkardı. Aracın fabrikasyon tüm ölçüm verileri o dokumanda şekiller üzerinde gösteriyordu.Selet dedikleri kalıpları hazırlarken o dokumana gore hazırlanırmıs. Benim aracın ölçüm değerlerine baktı, kagıtta yazanlara baktı. Bana dönüp gel buraya dedi. Bak sen cins adamsın , kendin gör degerleri , korkacak bir şey yok. Tüm değerlerin fabrika verileri ile aynı . Kule açısı , sag ön teker taşıyıcısı herşey fabrika verileri ile aynı dedi. İyide bu ne demek oluyor dedim. Şasende kayma yok . Bir yeri çekiclememize gerek yok dedi. Oturup degerleri bende kontrol ettim. bire bir aynı . Ohh dedim. Aracın sag ön tarafındaki tüm parcalar takıldıktan sonra , aracın altına girip yere oturdu. Arabayı liftte yavas yavas indirdiler. Ustanın kafasına degecek kadar indirdiler, tamam durun dedi. Yine bir sessizlik . Herkes sus pus. Bana metre verin dedi. Bir yerlerini daha ölçtü sonra yine bana seslendi , gel buraya dedi. Bende girdim aracın altına. Ön traversin uç kulak kısımlarından zemine olan yüksekliği al kendin ölç dedi. Birlikte iki buklum o olcumleride yaptık, her iki tarafta aynı cıktı. Aracın ip gibi kursat. İçin rahat olsun koçum dedi. Şimdi bana git çay getir bakalım dedi. Aracı tekrar havaya kaldırıp , amortisorlerini ( sağ sol onları değiştirdiler ) , kaportacı murat ustam ve motorcu eyup ustam ile oturup caylarımızı icip sohbet ettik. Basımdan bu hafta gecenleri anlattım. Yerine göre güldük yerine göre hüzünlendik .Son olarak kaportacım bana bir tavsiyede bulundu. Bak kursat yıllardır mercedes arabaları düzeltirim beni 15 yıldır tanırsın, 2 arac beni çok zorlar dedi. W140 ve W212. Şaseleri çok kemikli . Kazalı bir w212 ile olan anısını anlattı, aracın kazalı olan yerini çekiyorlarmış , bıraktıklarında parca kendini geri topluyormus. 1 hafta ugrastık sonunda yaptık ama 2 defa pompa dedikleri sistem bozulmuş. 1 ton -2 ton cekme kuvveti uygulayan sistemlermis .Agzım acık kaldı. Bu arabayla baska bir araca vuracaksan ve suratliysen vay karsı tarafın haline dedi ve her zaman soyledigi seyi soyleyerek sohbete noktayı koydu. " baktın aracı durduramayacaksın , kaza kaçınılmaz, son anda ayagını frenden cek , arac kafayı yukarı kaldırsın , gerisini ön şaseler halleder " dedi. tamam ustam sag olasın dedim ve onu yolcu edip gonderdik.
Yarılan lastik yerine lastikcim yeni bir adet NOKIAN daha getirdi. Aracın üzerlerindekilerle tarihleri aynı olan lastigi bulup getirmişler.Sag olsunlar ustalarım beni sever. Onu sag on tarafa takıp , yedek lastigi geri kaldırdılar, arac hidrolik , fren, yag ve bilgisayar kontrollerinden cıktıktan sonra aracı alıp rot-balansa goturup ayarlayıp getirdiler.
Gelelim faturaya , tamamı şirketim tarafından karşılandı. Perşembe akşam yurtdısındaki üstümle konuşurken olayı anlatmıştım. Kendisi almanya da yasıyor bir alman ama ciddi mercedes hastası. Önce sana bir şey oldumu diye sordu , hayır yok dedim peki arabada bir şey varmı dedi, var saga cekiyor dedim. Servise götür ne gerekiyorsa yaptır , faturayı bize gönder, Türkiye ofisine verme ben buradan maaşına ilave ettirecegim masrafı dedi. ))) . Fatura tutarı 16.750 TL işçilik dahil.
Aslan paraçasını getirip bizim evin ordaki yıkamacıda kendim yıkadım. Yıkamacılarda oturup beni seyrediyordu, Bakında ogrenin arac nasıl yıkanırmıs diye şamata gırgır yaptık. Yıkamacıda arac kuafor kısmıda var. Orayı işleten kişi eski arkadaşım , baktım elinde bir sürü solusyon yanıma geldi. Aracın içine bir girdik. Deri koltuklar sütle silindi, klima borularına ozon bastık, ön gögüse cok ilginc bir sey surdu. hem matlastırdı yansıma yapmasın diye hemde tüm pisligi aldı.Bu arada soranlar oluyor aracı her zaman Sonax limonlu cilalı şampuan ile yıkarım .
Koçumu garajıma çektim. Haftaya hazır .

Bu arada unutmadan , beni arayıp gecmis olsun dileklerinde bulunan ve yoldayken zaman gecsin diyerek benle sohbet eden sevgili form uyeleri, hepinize buradan cok cok tesekkur ederim. İyiki varsınız.

Hepinize kucak dolusu sevgiler , saygılar...

Kursat.

Kürşat Bey öncelikle geçmiş olsun.

" baktın aracı durduramayacaksın , kaza kaçınılmaz, son anda ayagını frenden cek , arac kafayı yukarı kaldırsın , gerisini ön şaseler halleder "

Ustanıza saygı duyuyorum ama Allah korusun böyle bir durumla karşılaşırsak bunu uygulamak çok mantıksız. Son birkaç metrede frenlemeye devam ederek 10-30 km/s daha yavaş bir hızla çarpmak çok daha mantıklı. Ayrıca araç tasarlanırken çarpışma esnasında frenleme yapıldığı hesaba katılarak burnunun yere doğru eğildiği hesap edilmiştir, diye düşünüyorum.

 

[Jimikeys]

Kürşat Bey selamlar,

Keyifle okuyoruz yazdıklarınızı. Aslında işinizi eğlenceli kılacak bir şeyler bulmuşsunuz. Bu çok güzel bir şey.
Normalde uzun yol yapmak hele tek başına, hem sıkıcıdır, hem yorucudur.
Ama sahip olduğunuz araç ile keyif ve haz alarak bu süreçleri geçirmek çok daha çekilir oluyor anladığım kadarıyla.
Sizin kadar uzun yol yapmasam da 10 yaşımdan beri aracı tek başıma sürerek defalarca kez uzun yol yapmışlığım vardır.
Ankara'da çekirdekten yetişmiş bir şoför olarak kışın az çok araç kullanma tricklerini bilirim, uygulamaya ve etrafımdakilere uygulatmaya çalışırım.
Verdiğiniz tüyolar aklımın her zaman bir köşesinde olan (zamanında ''Babam sağolsun'' verdiği tavsiyeler) ince detaylardır.
Burada bir çok kullanıcı da biliyordur ama bilmeyenlerin de aydınlanıp güzel bilgi sahibi olduğu bu tarz yazılara her zaman ihtiyaç vardır.
Atlattığınız kaza içinde geçmişler olsun.
Bu arada Antalya'ya yolunuz düşer de uygun zamana denk getirirsek tanışmak isterim.
Tekrardan selamlar.. @coldbreath

 

[coldbreath]

Kürşat Bey öncelikle geçmiş olsun.

" baktın aracı durduramayacaksın , kaza kaçınılmaz, son anda ayagını frenden cek , arac kafayı yukarı kaldırsın , gerisini ön şaseler halleder "

Ustanıza saygı duyuyorum ama Allah korusun böyle bir durumla karşılaşırsak bunu uygulamak çok mantıksız. Son birkaç metrede frenlemeye devam ederek 10-30 km/s daha yavaş bir hızla çarpmak çok daha mantıklı. Ayrıca araç tasarlanırken çarpışma esnasında frenleme yapıldığı hesaba katılarak burnunun yere doğru eğildiği hesap edilmiştir, diye düşünüyorum.

Sukru bey,
Merhaba,
Ustamın tavsiyesini daha once bir defa istemeden uygulamak zorunda kaldım. Kesinlikle dogru. Aracınızı ani durdurmanız gerektiginde frene abandıgınızda , ön kafa kısmı yere kapaklanıyor . Ancak ; 2-3 metre kala ayagınızı frenden cekmenizde anlamsız. En dipte yani kaputtaki mercedes amblemi ile ondeki arac arasında 30-40 cm kala ben cekmistim ayagımı bunu cok rahat gorebiliyorsunuz, Kaputtaki yıldızdan belli ediyor kendini yani tampon mesafesini. Yeni nesil mercedeslerde malesef artık o ayaklı yıldız logoyu kaldırdılar ama bizim nesil mercedeslerde o amblem sayesinde park ederken bile aracın kaldırıma olan yakınlıgını kestirebiliyorum.
Konumuza donecek olursak ; 2 acıdan olaya bakmak lazım. zincirleme durum : Bu asamada ondeki aracta bir onundekine vurmamak icin frene köklemis olacagı icin , o aracında burnu basık ama bagaj tarafı havada oluyor. Siz frene abandıgınızda sizin aracın burnu yere bastıgı icin öndeki bagajı havaya kalkmıs araca vurdugunuzda , sizin arac ondekinin altına giriyor. Ancak son anda freni bırakarak patlatırsanız, o zaman sizin aracın saseleri bir ondekini itekleyecek konuma geliyor. . Aksi durumda siz aracınız on far kısmından , bir ondeki aracın tamponu ile karsılasıyor, malumunuz farların arkası boş .. katlanrak cama dogru gelir o baskı.
İkinci durum: Onunuzde duran bir trafik var ama kimse frene basıp , aracının bagaj kısmını havaya kalıdrmamıs , ama siz onlara dogru gidiyorsunuz. sizin aracın freni koklediginizde yine ön far kısımdan darbeyi alacak ama ondeki aracın altına girmeyecek direk tamponun yuzey kısmına temas ediyor olacaksınız. Bu durumda da yine son anı bekleyip ayagınızı frenden kaldırırsanız sizin on tampon ile onunuzdeki aracın arka tamponu eslesecektir.
Simdi burada bir konuya daha dikkat cekmek isterim ; Buz ustunde freni koklediginizde , aracınız zaten on tarafını yere fazla kapatamaz , neden ? , lastikler tutacak asfalt bulamadıgı icin aracın onude yere fazla kapaklanamıyor. Gemi gibi düşünün , hareket halindeyken bir gemiden zincirini salıp demir atarsa o gemi durur, ama attıgınız demir, zemine ulasamazsa gemiyi tutacak bir toprak parcası bulamadıgı icin sadece yavaslatır ama sizi durdurmaz.
Son olarak , daha onceden ayagını frenden cekerek ondekine girmis biri olarak , ustamın dedigine sonuna kadar hak veriyoruım ama ama ama insallah hic bir kisi oyle bir durumda bulmaz kendini .
İlgili kazayı yaptıgım yıllarda w124 e200 vardı. passata vurmustum.

Saygılar,

Kursat.

 

[kaptannn]

Kürşat bey, geçmiş olsun...

Uzun yol maceralarınızı foruma girdikçe bende ilgiyle okuyorum...

Anladığım kadarıyla siz bu 212 kasayı oldukça sevip benimsediniz, yol maceralarınızı okuyanlara araç hakkındada birçok bilgi/övgü vs. aktarılmış oluyor...
Zira bildiğim/takip ettiğim kadarıyla; önceki 204 aracınız varken ne böyle ilginç yol aksiyonları nede araç hakkında detay bilgileri pek fazla yazmıyordunuz...

Kazasız yolculuklar dilerim, Selamlar...

 

[coldbreath]

Kürşat bey, geçmiş olsun...

Uzun yol maceralarınızı foruma girdikçe bende ilgiyle okuyorum...

Anladığım kadarıyla siz bu 212 kasayı oldukça sevip benimsediniz, yol maceralarınızı okuyanlara araç hakkındada birçok bilgi/övgü vs. aktarılmış oluyor...
Zira bildiğim/takip ettiğim kadarıyla; önceki 204 aracınız varken ne böyle ilginç yol aksiyonları nede araç hakkında detay bilgileri pek fazla yazmıyordunuz...

Kazasız yolculuklar dilerim, Selamlar...

Hakan bey,
Merhaba,
Evet w212 E350 ile W204 C180 kompressor arasında uçurum var desem yeri. Yol tutusu, ivmelenmeleri, genişliği...vs... 2 ayrı gezegen gibi diyebiliriz. Birde W204 doneminde aracın motoru kucuk oldugu icin , fazla risk almıyorduk. 350 de ise aracın kendisi heyecan dolu. W204 de de cok anım oldu ama o zamanlar formu fazla aktif kullanmıyordum. Bu w212 350 ile fena bir kan uyusması yakaladım. Bazen coluk cocuk muhabbeti oldugunda bir oglum bir kızım birde mercedes w212 im var diyorum. . Resmen aileden biri o. Yalan yok mercedes ile eşimden daha çok vakit geçiriyorum.
Burda şunuda belirtmek isterim ; W212 lerin hepsi aynı degil. Gecen eşimin bir arkadasının kocası W212 E180 almıs. Pazar gunuydu sanırım. Kursat sen mercedescisin bir bak arac nasıl dediler. Dedim arac ne W212 aha dedim , seri ne -ş E180 ... nesine bakayım o aracın dedim. 1.6 motor 156 beygir. Neyse ayıp olmasın diye araca bindim biraz surdum. Gaza basıyorum , araca diyorum ki sag taraftaki gaz pedalı oraya basınc uyguladıgımda gideceksin... falan. yalan yok, sıfır zevk. Aracın sahibi soruyor , kursat hocam arac nasıl diye, kasa cok iyi ama motor kucuk kardesim. Keske en ufak E250 benzinli alsaydın, en azından onda 1.8 motor vardı dedim. Baktım adam moralman cokuyor. Ama senin işin hep sehirici , iyi yapmıssın kucuk motor almakla , buyuk alıp ne yapacaksın anca ceza yerdin dedim, gülüştük. Her zaman soyledigim sey : Rabbim kimseyi gördüğünden geri koymasın. Bir an düşündüm , E350 den sonra E180 e bindigimi ... inanın kasıldım kaldım.
Bu arada E180 kullanıcıları , lütfen kızmayın, E350 ye binip surerseniz , neden boyle yazdıgımı anlarsınız.

Saygılar,

Kursat.

 

[coldbreath]

Kürşat Bey selamlar,

Keyifle okuyoruz yazdıklarınızı. Aslında işinizi eğlenceli kılacak bir şeyler bulmuşsunuz. Bu çok güzel bir şey.
Normalde uzun yol yapmak hele tek başına, hem sıkıcıdır, hem yorucudur.
Ama sahip olduğunuz araç ile keyif ve haz alarak bu süreçleri geçirmek çok daha çekilir oluyor anladığım kadarıyla.
Sizin kadar uzun yol yapmasam da 10 yaşımdan beri aracı tek başıma sürerek defalarca kez uzun yol yapmışlığım vardır.
Ankara'da çekirdekten yetişmiş bir şoför olarak kışın az çok araç kullanma tricklerini bilirim, uygulamaya ve etrafımdakilere uygulatmaya çalışırım.
Verdiğiniz tüyolar aklımın her zaman bir köşesinde olan (zamanında ''Babam sağolsun'' verdiği tavsiyeler) ince detaylardır.
Burada bir çok kullanıcı da biliyordur ama bilmeyenlerin de aydınlanıp güzel bilgi sahibi olduğu bu tarz yazılara her zaman ihtiyaç vardır.
Atlattığınız kaza içinde geçmişler olsun.
Bu arada Antalya'ya yolunuz düşer de uygun zamana denk getirirsek tanışmak isterim.
Tekrardan selamlar.. @coldbreath

Sezer bey,
Merhaba,
Antalya ya neredeyse haftada bir iş için ugruyoruz, Ama fazla durmuyoruz. Yazın bizim sıpalar sıcak su sevdikleri icin Antalya ya tatile geliyoruz. 1 haftalıgına, oradaki tatil koylerine , genelde bu kızılagac manavgat tarafındaki Alibey park resort tarafında kalıyoruz. En buyuk aqua park orada oldugu icin. Kesinlikle sizinle tanısmayı isterim. Sizde o taraflara yakınsanız elbette.
Bana ozelden cep numaraınızı gonderirseniz, kısmetse yazın haber veririm size... Antalya'da bulusuruz.
Saygılar,

Kursat.

 

[SUKRU]

Sukru bey,
Merhaba,
Ustamın tavsiyesini daha once bir defa istemeden uygulamak zorunda kaldım. Kesinlikle dogru. Aracınızı ani durdurmanız gerektiginde frene abandıgınızda , ön kafa kısmı yere kapaklanıyor . Ancak ; 2-3 metre kala ayagınızı frenden cekmenizde anlamsız. En dipte yani kaputtaki mercedes amblemi ile ondeki arac arasında 30-40 cm kala ben cekmistim ayagımı bunu cok rahat gorebiliyorsunuz, Kaputtaki yıldızdan belli ediyor kendini yani tampon mesafesini. Yeni nesil mercedeslerde malesef artık o ayaklı yıldız logoyu kaldırdılar ama bizim nesil mercedeslerde o amblem sayesinde park ederken bile aracın kaldırıma olan yakınlıgını kestirebiliyorum.
Konumuza donecek olursak ; 2 acıdan olaya bakmak lazım. zincirleme durum : Bu asamada ondeki aracta bir onundekine vurmamak icin frene köklemis olacagı icin , o aracında burnu basık ama bagaj tarafı havada oluyor. Siz frene abandıgınızda sizin aracın burnu yere bastıgı icin öndeki bagajı havaya kalkmıs araca vurdugunuzda , sizin arac ondekinin altına giriyor. Ancak son anda freni bırakarak patlatırsanız, o zaman sizin aracın saseleri bir ondekini itekleyecek konuma geliyor. . Aksi durumda siz aracınız on far kısmından , bir ondeki aracın tamponu ile karsılasıyor, malumunuz farların arkası boş .. katlanrak cama dogru gelir o baskı.
İkinci durum: Onunuzde duran bir trafik var ama kimse frene basıp , aracının bagaj kısmını havaya kalıdrmamıs , ama siz onlara dogru gidiyorsunuz. sizin aracın freni koklediginizde yine ön far kısımdan darbeyi alacak ama ondeki aracın altına girmeyecek direk tamponun yuzey kısmına temas ediyor olacaksınız. Bu durumda da yine son anı bekleyip ayagınızı frenden kaldırırsanız sizin on tampon ile onunuzdeki aracın arka tamponu eslesecektir.
Simdi burada bir konuya daha dikkat cekmek isterim ; Buz ustunde freni koklediginizde , aracınız zaten on tarafını yere fazla kapatamaz , neden ? , lastikler tutacak asfalt bulamadıgı icin aracın onude yere fazla kapaklanamıyor. Gemi gibi düşünün , hareket halindeyken bir gemiden zincirini salıp demir atarsa o gemi durur, ama attıgınız demir, zemine ulasamazsa gemiyi tutacak bir toprak parcası bulamadıgı icin sadece yavaslatır ama sizi durdurmaz.
Son olarak , daha onceden ayagını frenden cekerek ondekine girmis biri olarak , ustamın dedigine sonuna kadar hak veriyoruım ama ama ama insallah hic bir kisi oyle bir durumda bulmaz kendini .
İlgili kazayı yaptıgım yıllarda w124 e200 vardı. passata vurmustum.

Saygılar,

Kursat.

Kürşat Bey tekrar merhaba. Tecrübenize güvenim tam ancak bu konuda yanıldığınızı düşünüyorum.

Şöyle ki frenleme esnasında aracın ön tarafının araçtan araca değişmekle birlikte 1-3 cm civarında aşağı indiği arka tarafın da kalktığı konusunda hemfikiriz. Fakat benim de iddiam şu ki çarpışma esnasında aracın burnunu 1-3 cm yukarı kaldırıp çarpmanın getirisi, çarpışma öncesinde ve çarpışma esnasında araç durana kadar yapılan frenlemenin getirisinden fazla değildir. Zaten çarpma anında aracın önü aşağı inip arkası yukarı kalkacaktır. Çarpışma testlerinde araçlara dikkat ederseniz çarpışma esnasında araçlar her halükarda engelin altına dalmak istercesine burunları aşağı iniyor. Zaten öndeki araç kamyon, kamyonet, tır ise bunu 2-3 cm ile kurtaramazsınız. Çarpılacak araç normal bir binek otomobil / şehir suvu/ hafif ticari ise o esnada frenliyor bile olsa altına girme durumunun mümkün olacağını düşünmüyorum. Belirttiğiniz gibi hasar ön far/panjur kısmına denk gelse bile podyeler görev yapacaktır ama daha yavaş bir çarpışma gerçekleşecektir. Bir şekilde 30-40 cm kala freni bırakmayı başarsak bile bu demektir ki aslında aracın şasesine kadar yaklaşık 1 metre var. 1 metre frenleme ise 10-15 km/s daha düşük bir hızla çarpmak demek. (Tabi araç kar veya buzda kızaklamıyorsa)

Bu arada yanlış anlaşılmak istemem. Yalnızca kendi fikirlerimi belirtiyorum. Çarpılacak engele göre sizin fikrinizin daha faydalı olacağı kaza ihtimalleri de olabilir. Ama Allah korusun böyle çarpmanın kaçınılmaz olduğu bir durumla ben karşılaşırsam kendimde olduğum müddetçe frenlemeye devam ederim muhtemelen.