Hasan kardeşim beni de konuya katmış:boink: Bu konuyla ilgili düşüncemi daha önce çok kısa bir şekilde ifade etmiştim. Eskisi gibi, detay yazmaktan artık sakınıyorum, çünkü bazı forumdaşlar, yazılanları fazla kişisel algılıyor ve gereksiz sıkıntılar yaşanıyor. Neyse
Evet, geçen sene eylül başında, Calvin Hasan kardeşimden, 2001 E 320 aracı satın aldığımı dostlar hatırlayacaktır; 155 bin km. deydi.
Masraf ettim mi ? Ettim dersem yalan olur. Ama: Aracın şeceresinde; Hasan ve ondan önceki sahibinin ve de ilk sahibinin araca neleri, ne zaman yaptıkları az-çok biliniyordu. Üstelik, ben aldıktan sonra, Hasan'dan önceki sahibiyle de konuşup; hem O'nun yaptıklarını, hem de ilk sahibinden ne zaman ve ne durumda aldığını sormuş-öğrenmiş ve teyit etmiştim.
Tabii ki, her aracı bu şekilde araştırmak belki çok mümkün değilse de: Ciddi ve titiz bir expertizle de aracın durumunu anlamak mümkün.
Gelelim bu konun öznesi olan araca: Bu forumdaş, samimiyetle yaptıklarını not tutmuş ve faydalı olabileceği düşüncesiyle forumda paylaşmış. Ama: İzin verirse, ben de paylaşımına ilişkin görüş ve tespitlerimi yazayım.
Ve şöyle başlayayım: Forumda hepimizin tanıdığı ve tecrübesine değer verdiği, Kardeşim ve dostum Ozan'ın da dediği gibi; bir arızayı, bir kusuru ararken; basit-kolay ve en ucuzundan başlamak gerekir; yeni bir aracı satın aldığınız zaman yapılacak ilk iş: Lastiklerin durumuna bakmak veya baktırmak, ön düzeni kontrol ettirmek, gerekiyorsa rot ayarı ve balans ayarı yaptırmaktır; ehil bir rot balans ustası, daha ilk ayarda, jantların eğri olduğunu anlardı, demekki; gidilen ustalarda sıkıntı varmış! 4 defa balans yapılması ve hala sıkıntının jantların eğriliğinden kaynaklı olduğunun anlaşılmaması, ciddi bir zaaf, zaman ve para kaybıdır. Araçta titreme var diye, alelacele, diskleri ve balataları değiştiren usta; ya iş bilmiyordur, ya da iyi niyetli değildir!
Takılan parçalara gelince: Foruma üye olduğum 6 yıl içinde, konu açıldığında hep aynı görüşü savundum. Mersedes araç kullanacaksanız, bazı parçaları orijinal, bazı parçaları yıldızlı alacaksınız. Bunların başında motor parçaları ve motora ait conta takımları, bazı ön takım elemanları vee diskler ile balatalar gelir. Textar balatayla bu iş olmaz! Mersedes'in disk ve balatasıyla; ani frenlemede, misalen 30 metrede duran araç; textar balatayla 32 metrede durur bu ise can ve mal kaybına yol açar :attention:
Kısaca: 4 kere balans, olmadı! Motor ve Şanzuman takozları, olmadı! Şaft askısı, olmadı! Bu arabalar böyle, deneme-yanılma yöntemiyle tamir ve bakım-onarım yapılmaz, böyle çalışan ustanın (!) dükkanına da gidilmez. Marş basmadı, motor çalışmadı diye, motor dışarı alınmaz; aküyü, marş motorunu, benzin pompasını, elektrik tesisatını kontrol edersiniz. Zaten ehil ve dürüst usta, aracı kontrol ettiği zaman, genellikle hangi parçanın değişmesi gerektiğini, hangi parçanın daha ne kadar ve kaç km. ömrü olduğunu size söyler: Meramımı şöyle de açabilirim; aracın ön fren balatasıyla, arkaların aşınma süreci farklıdır, önler daha erken aşınır, her ön balata değişimde, arkaların da değişmesi gerekmez, gibi...
Şanzuman konusunda da biraz fazla titizlenme olmuş, 2-3 defa yağ değişimi gerekmezdi! Yine iyi bir usta, yağın görüntü ve kıvamından değişimin gerekli olup, olmadığını anlar. İstanbul trafiği ile Konya trafiğinde kullanılan araçların, çalışma şartları aynı değildir!
Ağır ve yoğun trafik şartlarında çalışan araçların, bakım-değişim zamanları daha çabuk gelir. Ben şahsen şöyle yaparım, şanzumandan örnek: 20 bin km. de bir, filtre ve contası değişir, bu işlem esnasında eksilen yağı eklerim, 40 bin km. de de komple değişim yaparım.
Toparlamak gerekirse: W 210 kasa E 200 olsa da ( hemi de makyajlısı ) bu motorlar sağlam ve dayanıklı motorlardır.
Aracınızı görmeden, geçmişini bilmeden, ahkam kesmek doğru değil! Hasan'ın dediklerinin bazılarına katılıyor, bazılarına katılmıyorum:fencing:
Ama, Hürol dostun dediklerine de katılıyorum. 190 bin km. de 1/2 da olsa motor açmak zorunda kalmak; motorda bazı şeylerin yolunda gitmediği gerçeğidir. E 320 ile E 200 ün kıyaslanmasına da katılmıyorum! Bu iki araç, aynı kasayı kullanıyorsa da; Motor, sağlamlık, dayanıklılık ve kuvvet açısından farklı sınıfların araçlarıdırlar.
Fakat önemli olan hangi araç olursa olsun, olağan bakımları ile aralardaki ( 50-100-150 bin km.) büyük bakım ve yenilemeleri ihmal etmemek lazım.
Hasan'ın aracına masraf ettim mi? Evet, ettim:biggrin:. Ama, finduk-fistuk parasi
Çünkü: İlk sahibinden, Konya'ya 2. sahibine, Ondan da Hasan'a araç zaten bakımlı gelmişti. Sağolsun, Hasan'da, hem 150 bin bakımı için gerekli kontrolları ve olağan bakımlarını yaptırmıştı,
Bana da geldiğinde, para harcamayı gerektirecek bir durum kalmamıştı
Herşeye rağmen, titizliğinizi tebrik ve takdir ediyorum. Fazladan gereksiz harcamalarınızı zaten sizde belirtmişsiniz. O meblağları masraf etmemiş olduğunuzu varsayarsak, geriye kalanlar makul miktarlardır.
Kazasız ve keyifle, huzurla kullanmanızı dilerim. Selamlar...Uzun oldu, yoruldum: şimdi çekirdek çitleme zamanı
op2: