Bakın şimdi yazdıklarınıza karşılık söyle ilginc bir şey anlatayım. Bunu Türk firmaları uygulamadıgı icin aslında personelde salla başı al maaşı mantıgında gidiyor.
Bizim şirkette, her yıl bir sınav yapılır. Grade Sınavı yani seviye sınavı anlamına gelir. Bu sınavın sonucuna göre belki yöneticinin üzere sen yönetici olarak atanabiliyorsun. Yani senin atamanı , insan insiyatifine bırakmıyor sistem. Sen belki o bölümde calısan bir personelken bir anda kendini supervisor posizyonunda bulabilirsin. Belki müdürün sana gıcık, seni yukarıya iyi anlatmıyor, belki de basarılarını kendi basarısı gibi gosteriyor, bilemezsin. İşte bu grade sınavları kimin ne oldugunu belli ediyor. Aldıgın notlar -A+ , -B+ , -C+ ya da -d+ olabilir. Sınavdan kötü not alırsan da downgrade oluyorsun. Yani ornek ; depertmanda yöneticiyken bir anda kendini tekrar personel arasında bulabiliyorsun
. Yani at yarışı her daim devam ediyor. Bu sınav zamanlarında ozellikle 1 ay kala izin alanlar bile oluyor. Evde oturup calısmak icin.
Şimdi ikinci bir konuya daha deyinmişsiniz. Insanlar calısmayı sevmiyor, işten işe atlamayı tercih ediyor demişsiniz. Kimse kusura bakmasın ama arkadasım cok dogru soyluyor. Yine tanık oldugum bir olayı yazmak istiyorum musadenizle. ; Bir gece calısması vardı. Gece 04:00 de baslayacak ve 06:00 da da sonlanacaktı. Yapılacak calısma son derece önemli. Baktım o depratmanın yöneticilerinden ne gelen bir mail var ne de telefon. Hah dedim tamam... O gece ki calısmaya kimseye haber vermeden bende gittim. Karsılarında beni gören personel biraz tedirgin oldu. Dedim size yardıma geldim. Elbette giderken enerji içecegi ...vs... alıp gittim. Evlatlarımla, ekip arkadaslarımla oturup biraz sohbet ettik. Saat oldu 04:00 . Hadi baslayalım dedik. Tam calısmanın ortalarındayız, degismesi gereken agır bir parcayı, personelimizden biri, kabinette altı bos olan bir server'ın üzerine koydu. Hop hop hop demeye kaldı. Server'ı tutan vidalar pert. Kabinetin önünde o sırada ben duruyordum. Server 'ın asagıya dogru gidecegini bildigim icin hemen kabinetin önünden iceri girip , sırtımla server'a destek verdim. Personel kafayı yedi.Koskoca firmanın CTO sunun sırtında server var.
)) . Dedim ki , panik yok cocuklar, eski vidaları sökün yeni saglam vidaları takın. Ben iki büklüm server altında dururken, eski vidaları soken arkadas, yanındakine diyor ki , söktügüm vidaların yerine sen yenilerini tak. Digeri demez mi , ben 4 yıl mühendisligi tornavida sallamak icin okumadım. aha dedim, zaten diger arkadası gereken cevabı cok iyi verdi. Biz neyiz a... k.... diyerek devam etti. O an tepki vermedim ama ekip arkadasınıda zora soktu bilerek ya da bilmeyerek. Saat 06:00 da tüm calısma sorunsuz ve basarılı bir sekilde bitti.herkese tesekkur ettim , müşteri tarafında , benim orada oldugumu duyunca, oranın IT muduru ve CTO 'da gelmişti. Sabah beni salmadılar, illa balta limanına gidip güzel bir kahvaltı yapalım dediler. Kırmadım bende katıldım. Kahvaltı sonrası şirkete gittim. Once odama insan kaynaklarını mudurunu cagırdım. Durumu izah ettim. Hemen klasik cevap, atalım gitsin o zaman. dedim sen delimisin olmaz. Bu cocugu bu sektöre alıştırmamız lazım. Sonrasında sen bir şey deme ben konusacagım dedim. Personeli ve müdürünü cagırdık. önce dün aksam ki olayı ona hatırlattım. Efendim, ,işte söyledir de boyledirde.... dedim efendim yok. Kursat de kursat abi de... hepimiz 9 ay 10 günlüğüz. Tamam dedi kendini savundu. Baktım savundugu nokta mezun oldugu üniversite ismine dayanıyor. bak dedim, sen benim ne mezunu oldugumu biliyor musun ?, hayır dedi... söyledim. yutkundu. Senin yere göğe sıgdıramadıgın okulun, Türkiye de en iyi 3 universiteden biri ama yurtdısında 500 mu, 550. sıradamı bilemedim. Ama benim mezun oldugum okul avrupada en iyi ilk 10 universite arasında. Ben oradan mezun olan biri olarak , pozisyonumuda hadi bosver, o calısmada ben neredeydim , server altındaydınız dedi. Peki dedim. Şimdi sen söyle, orası aslında kimin yeri olmalıydı. Benim dedi, hah dedim oldu. Ayrıca şunu da unutma, içerideki ekip arakadaslarının icerisinde , polonya, amerika, almanya gibi bir cok universiteden mezun olanlar var. Hic biri büyüklenmiyor fark ettin mi ?. ben bilmiyrdum dedi. Bilmene gerek yok. Orada bir ekip olarak calıstık. Onemli olan bu. Biz bir aileyiz ve bu çok büyük bir aile. Ya bun ailenin bir ferdi ol ya da hayatta sana basarılar dilerim dedim. cok ozur dilerim kursat abi dedi. Dedim hadi gec işinin başına. Bir daha boyle bir şey duymayayım. Neyse onu oda dan gonderdim. Dedim ey sevgili ekip yöneticisi, sen dün gece neredeydin ?, işte şudur budur. HR müdürüne dönüp, hani bana biraz once bir teklifte bulundunya , evet dedi, işte o teklifini bu kişi icin degerlendirebilirsin.....
Uzun lafın kısası ; arkadaslar, mevkii ya da title nederseniz deyin, Türkiye de aşılması gereken bir konuda bu. Title -> etiket. Müdür, müdür yardımcısı... iyi Allah dahada yükseltsinde, sen önce işine sahip cık be adam. Sen nasıl davranırsan elemanlarında seni örnek alacak...
Kafınızı şişrdiysem af ola,
Saygılar,
Kursat.